obezite etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
obezite etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ocak 2009 Pazartesi

KAYBEDİLEN AĞIRLIĞIN KORUNMASI

Obezitede diyet tedavisinin çeşitli amaçları vardır. Bunlar;

  • Vücut ağırlığını arzulanan düzeye indirmek: Arzulanan düzey ideal ağırlık veya idealin üzerinde bir ağırlık olabilir. Örneğin; 120 kg ağırlığındaki bir kişinin ideal ağırlığı 70 kg ise bu kişiyi ideal ağırlığa değil de 80 - 90 kg'a indirmek ilk hedef olabilir.
  • Besin öğesi gereksinimlerini yeterli ve dengeli olarak karşılamak,
  • Yanlış beslenme alışkanlıkları yerine doğru beslenme alışkanlıkları kazandırmak,
  • Vücut ağırlığı arzulanan düzeye geldiğinde tekrar kilo alımını engellemek ve sürekli bu düzeyde tutmaktadır.
Obezite tedavisinde ağırlık kaybetme ne kadar önemliyse kaybedilen ağırlığın korunması da o kadar önemlidir. Obez kişiler kilo kaybettikten sonra ağırlıklarını koruyucu programa alınmalıdır. Koruma programında amaç, uzun dönemde ağırlık kazanımını önlemek veya minimum olmasını sağlamaktır. Ağırlık kazanımı en az 2 yıl için en çok 3 kg olmalıdır. Ancak kaybedilen kiloların korunmasının zor olduğu bilinmektedi



Ağırlık Kaybeden Kişi Neden Tekrar Kilo Alır?


Eğer kişi kilo kaybı tedavisi sırasında elde ettiği olumlu alışkanlık değişikliklerini bırakırsa, fiziksel aktivitesi artırarak kilo verdiyse ve tedavi sonrası bu aktiviteleri terk ederse, çok düşük enerjili diyet yaparak kilo verdiyse ve tedavi sonrası aldığı enerjiyi artırırsa, tedavi sonrası kilo koruma programına alınmazsa tekrar kilo alır.

Kilo kaybı tedavisi sonucu elde edilen kilo kayıplarının korunmasındaki başarısızlıktan biyolojik ve psikolojik faktörlerin karmaşık bir etkileşimi sorumlu olabilir. Kilo kaybı adaptif termojenez ve adipoz doku lipoprotein lipaz üretiminin artması gibi fizyolojik mekanizmaları tetikler. Eğer kişi azalmış enerji alımı ve/veya artmış enerji harcamasına yönelik hayat tarzını benimsemezse kilo kaybının korunması zorlaşır


Kişiler Ne Zaman Kilo Koruma Programına Alınmalıdır?


  1. Eğer kişiyi ideal vücut ağırlığına getirmek için yaklaşık %10 ve daha az ağırlık kaybı gerekiyorsa ideal vücut ağırlığına gelindiğinde kilo programı uygulanabilir.
  2. Eğer kişiyi ideal vücut ağırlığına getirmek için yaklaşık %10'dan daha fazla ağırlık kaybı gerekiyorsa %10'luk ağırlık kaybı oluştuktan sonra kilo koruma programı uygulanabilir. Bu %10'luk ağırlık kayıpları bile obezitenin oluşturacağı sağlık sorunlarını önlemede yararlı olabilir. Eğer her obez için ideal kiloya inmek hedeflenirse kişi tedavi bitmeden zayıflama programını terk edebilir.

Genellikle düşük enerjili diyetler ile ilk 6 ayda %5'lik ağırlık kayıpları oluşur. Eğer diyet tedavisine davranış tedavisi ve fiziksel aktivite de eklenirse bu kayıplar %10'a kadar çıkar.

Kilo korumaya alınma zamanı ile ilgili bir başka görüş de, ideal ağırlığa inmek için %10'dan daha fazla ağırlık kaybetmeleri gereken kişilerin mümkün olduğunca maksimum ağırlık kaybı oluştuktan sonra kilo koruma programına alınmalarıdır. Obez kişiler kilo kaybı tedavisinde ne kadar uzun süre kalırlarsa o kadar uzun süre kilo kaybı için gerekli davranışlara bağlı kalırlar.

Yapılan bir çalışmada kilo kaybı tedavisinin 20. ve 40. haftası arasında, yani uzamış tedavi durumunda, kilo kayıplarının ortalama %35 daha fazla olduğu, 40. hafta sonunda terapistlerle ilişki kesildiğinde geri kilo alımlarının olduğu gösterilmiştir. Sonuç olarak, obez kişilerin uzun dönem tedavi sırasındaki yoğun katılımı sonunda fazla öğrenmenin oluştuğu, kaybedilen kiloların kendi kendine başarılı bir şekilde kontrolünün ve korunmasının sağlandığı görülmüştür. Buna benzer sonuçların olduğu çalışmalar vardır.


Ağırlığı Koruyucu Diyetler Nasıl Olmalıdır?


  1. Kilo kaybı için enerjisi sınırlı diyetler başarılı olurken kilo korumada ise miktarı sınırlandırılmadan (ad-libitum) verilen düşük yağlı diyetler daha başarılı olmaktadır. Yapılan çalışmada düşük enerjili diyetle ortalama 13.6 kg kaybeden kişiler rastgele iki gruba ayrılmışlardır. Birinci grup düşük yağlı ad-libitum bir diyet alırken, ikinci grup düşük enerjili karışık bir diyet almışlardır. Bir yıl sonunda, her iki grupta da ağırlık kazanımı çok az olmuştur. Ancak, 2 yıl sonunda, düşük yağlı ad-libitum diyet alan grupta ağırlık kazanımı ortalama 5.4 kg olurken düşük enerjili karışık diyet alan grupta ise ağırlık kazanımı ortalama 11.3 kg olmuştur.
  1. Kilo kaybını sağlarken enerji sınırlaması fazla olmayan (en az bazal metabolizma düzeyinde) diyetlerle kişiler uzun zamanda zayıflatılmalıdır. Bu şekilde zayıflayan kişiler daha sonraki yaşantılarında daha çok yiyerek ve daha uzun süre kilolarını koruyabilirler. Aksi taktirde, alınan enerjinin azlığı oranında bazal metabolizma hızı da azalır.

Ağırlık kaybı sırasında oluşan bazal metabolizma hızındaki azalma için açıklanan 2 etken vardır. Bunlar; vücut kitle kaybından olduğu tahmin edilen enerji gereksinmesinde bir azalma ve yağ oksidasyonu için kapasitenin azalmasıdır.



Kilo Korumada Başarı Nasıl Anlaşılır?

Başarılı bir kilo korumada gerekli yöntemlerin daha iyi anlaşılması içi, kilo verme ve korumada başarılı olmuş kişilerin incelemek gerekir. Bu kişiler incelendiğinde kilo verme ve korumada; düzenli fiziksel aktivitenin, kendi kendini izlemin ve diyete uymada sorunlarla baş etme becerilerinin önemli olduğu belirlenmiştir.


Yapılan bir çalışmada, Ulusal Kilo Kayıtları'nda seçilebilir olan (seçilebilirlik kriterleri: >18 yaş, >13.6 kg ağırlık kaybı, >1 yıl kilo koruma) ortalama 30 kg kaybetmiş ve 5 yıl içinde en az 13.6 kg'lık kilo kaybını korumuş 629 kadın ve 155 erkek, toplam 784 kişi çalışmaya katılmıştır. Bu kişilere kilo verme yöntemleri sorulduğunda, %55'i profesyonel bir yardımla, %45'i ise kendi başlarına kilo verdiklerini söylemişlerdir. Ayrıca, bu kişilerin %89'unun diyetle beraber fiziksel aktivite de yaparak kilo verdikleri belirlenmiştir. Bu kişilere kilo verirken yaptıkları diyet sorulduğunda; %87.6'sı belirli besinlerin tip ve sınıflarını, %44.2'si besinlerin miktarlarını, %33.1'i yağdan gelen enerjiyi sınırlandırdıklarını, %43.7'si ise enerji hesapladıklarını söylemişlerdir. Kişilere kilo koruma yöntemleri sorulduğunda; ortalama günlük 1400 kalori tükettiklerini, enerjinin yağdan gelen oranının ortalama %24 olduğunu, fiziksel aktivite ile harcanan enerjinin ortalama günlük 400 kalori olduğunu söylemişlerdir. Kişilerin %48'i bisiklete binme, %25.6'sı aerobik egzersiz, %11.5'i tread-mill (koşu bandı) üzerinde koşma veya yürüme, %2.8'i ise sırt çantasıyla uzun yürüyüş gibi aktivitelerle enerji harcadıklarını söylemişlerdir. Ayrıca, kilo koruma için yaptıkları diyet sorulduğunda, kişilerin %92'si belirli besinlerin alınımını, %49.2'si besinlerin miktarlarını, %38.1'i ise enerjinin yağdan gelen oranını azalttıklarını söylemişlerdir.

Sonuç olarak, diyet ve egzersizle verilen kiloların yine aynı yöntemlerle uzun süre korunabileceği belirlenmiştir.

Uzman Diyetisyen
M. Turgay KÖSE

30 Aralık 2008 Salı

Geleceğini kilolarla karartmayalım

Bir çok çocuk gittikçe daha az egzersiz yapıyor, daha fazla zamanını ise televizyon, bilgisayar oyunlarının karşısında geçiriyor. Günümüzün meşgul ailelerinin ise besleyici, evde pişirilmiş yemekler hazırlamak için gittikçe daha az vakti var. Çocukların fazla kilolu olmasını engellemek için ailenizin yeme - içme alışkanlıklarını, yaşam tarzını ona göre ayarlamanız etmeniz gerek. Çocukların sağlıklı yaşam tarzı edinmesi, onlara örnek olan ebeveynlerin kendi davranışlarını düzeltmeleriyle başlıyor.

Fazla kİlonun nedenlerİ
Çeşitli faktörler fazla kiloya neden olur. Genetik, yaşam şekli alışkanlıkları veya her ikisinin kombinasyonu etkili olabilir. Bazı durumlarda endokrin sorunları veya ilaç tedavileri de aşırı kilo alımıyla ilişkili olabilir.
Yediklerimizin daha yağlı ve rafine edilmiş olması. Özellikle çalışan ebeveynlerin günlük programları öylesine dolu ki daha sağlıklı yemekler hazırlamaya ve egzersize çok az vakitleri var. Porsiyonlar hem evde hem de dışarıda büyük ölçüde artıyor lezzet için yağ ve şeker oranı yüksek besinler göz alıcı ve tercih sebebi oluyor.
Hayat her zamankinden fazla durağan. Çocuklar bilgisayardan elde tutulan video oyun sistemlerine kadar elektronik aletlerle oynayarak dışarıda aktif bir şekilde oynamaktan daha fazla vakit geçiriyor.

TV şişmanlatıyor

Yapılan araştırmalara göre altı yaşın altındaki çocuklar günde ortalama iki saatlerini ekran karşısında geçiriyor. Daha büyük çocuklar ve ergenler günde neredeyse dört saatlerini TV seyrederek geçiriyorlar. Günde dört saatten fazla seyreden çocuklar günde iki saat veya daha az seyredenlere göre daha çok fazla kilolu olma riski taşıyorlar.
Yatak odasında TV şişmanlığı tetikliyor. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde yatak odasında televizyon olması fazla kilolu olma ihtimalini artıran etkenlerden. Ame-rikan Pediyatrik Akademisi şu anda iki yaşın üzerindeki çocukların ekran başında geçirdikleri vaktin 1-2 saati geçmemesini öneriyor.
Pek çok çocuk yeterince fiziksel aktivite yapmıyor.
Mevcut yönergeler iki yaşın üzerindeki çocukların mümkünse her gün günde en az 60 dakika hafiften kuvvetliye fiziksel aktivitede bulunmasını öneriyor.

Obezitenin çocuğa olumsuz etkileri
Obezite; tip 2 diyabet, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi eskiden sadece yetişkinlere özgü olduğu sanılan ciddi sağlık sorunları riskini artırır. Obez çocuklar ayrıca alay konusu olmaktan ve akranları tarafından dışlanmaktan dolayı düşük özgüvene eğilimli olabilirler.
Kilolarından mutsuz olan çocuklarda ortalama kiloda olan çocuklara göre sağlıksız yeme alışkanlıkları ve anoreksiya, bulimia gibi yeme bozukları görülme olasılığı daha fazladır. Bu çocuklar madde kullanımının yanı sıra depresyona da daha eğilimli olabilmektedir. Fazla kilolu ve obez çocuklar hem o yaşta hem de gelecekte sağlıklı ve yaşam kalitelerini etkileye-bilecek riski hep taşırlar. Bu sağlık sorunları arasında şunlar var:

Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve anormal kan lipid seviyeleri, insülin direnci ve tip 2 diyabet
Kemik ve eklem sorunları
Egzersiz, spor veya herhangi bir fiziksel aktiviteyi zorlaştıran ve astım belirtilerini kötüleştiren veya astım olma riskini artıran nefes darlığı
Uyku apnesi yüzünden düzensiz, huzursuz veya bozuk uyku düzeni
Erken erginleşme eğilimi (fazla kilolu çocuklar akranlarına göre cinsel olarak daha olgun olabilirler. fazla kilolu kızlar yetişkinlikte düzensiz âdet dönemleri yaşayabilir.)
Karaciğer ve safra kesesi hastalıkları
Depresyon.
Çocuklarda fazla kiloyu veya obeziteyi önlemek veya tedavi etmek, büyüdüklerinde kardiyovasküler ve diğer hastalıkların oluşma riskini azaltabilir.

16 Aralık 2008 Salı

Yeşil çay şişmanlıktan koruyor


Yeşil çayla ilgili yeni bir araştırma sonucu daha:



Avustralyalı bilim adamları düzenli olarak yeşil çay içmenin obezite riskini azalttığını saptadı. Queensland Üniversitesi�nin çalışmasına göre yeşil çay vücudun şeker ve yağı sindirmesini kolaylaştırıyor. Kan basıncını düşürüyor.
Deney şöyle yapılmış: Farelerin bir grubuna 8 hafta boyunca yağlı -şekerli yiyecekler verilerek kilo almaları sağlanmış. Bir taraftan da her gün düzenli olarak yeşil çay içirilmiş. Yeşil çay verilen grubun bel çevresi ve tansiyonu daha düşük bulunmuş.
n Yeşil çay nasıl yapılıyor?
Çoğu kişi yeşil ve siyah çayın ayrı bitkilerden yapıldığını sanıyor. Oysa ikisi de aynı yapraklardan yapılıyor. Aralarındaki fark elde ediliş yöntemlerinde. Siyah çay yaprakların yavaş yavaş kurutularak, fermente edilmesiyle elde ediliyor. Yeşil çayda ise yapraklar toplanır toplanmaz hemen kavrulup hızlı bir şekilde kurutuluyor. Siyah çay kurutulurken oksidasyona uğruyor. Yeşil çay ise okside olmuyor; yani özelliklerini, iyileştirici gücünü daha fazla koruyabiliyor.
n Yararları neler?
n Antioksidan maddeler içeriyor. Yani kanseri önleyici, yaşlanmayı geciktirici etkisi var.
n İyi kolesterolü artırıyor.
n Tansiyonu düşürüyor.
n Bağışıklık mekanizmasını güçlendiriyor.
n Şişmanlığı önlüyor.
Her şeyden bir parça ama stressiz!
3 yıl önce Karayip adaları turunda, Dominik�deydim. �Doğa adası� diye de biliniyor bu ada. Şimdiye kadar gördüğüm en güzel manzaralar gözümün önündeydi. Rehberimiz adalarda en uzun yaşayan kişinin bir kadın olduğunu ve Domik�te yaşadığını söyledi. 100�ün üzerindeydi...
Uzun yaşamın sırrının ne olduğu, ne yiyip-içtiği sorulduğunda şöyle yanıtlamış:
�Her şeyden bir parça, ama stressiz!�
Bir tıp doktoru olarak stresin insan vücudunda nelere yol açtığını yıllardır yakınlarımda ve hastalarımda görüyorum.
Stres modern yaşamın insanlara en büyük armağanı! Sağlık sorunlarının en büyük nedenlerinden biri.
İnsanoğlunun genlerinde bulunan bir mesaj var. Tehlike anında gönderilen �savaş veya kaç� mesajı. Strese girdiğinizde beyin tüm vücuda bu mesajı gönderiyor ve vücutta tehlikeden korunmak için bazı değişiklikler meydana geliyor. Neler mi oluyor?
Stresin kısa vadede görülen etkileri:
n Acil enerji sağlamak için kas ve kemiklerden proteinlerin en küçük birimleri kana bırakılıyor.
n Acil enerji salmak için karaciğerde depolanmış glukoz (şeker) kana salınıyor.
n Kan gerektiğinde tansiyonu yükseltebilmek için tuz tutmaya başlıyor.
n Enfeksiyonlara karşı direnci artırmak için kortizol adlı stres hormonu salgılanıyor.
n Vücudun ekstra enerji ihtiyacını karşılamak için dokulardan yağ bırakılıyor.
n Kanda kolsterol ve yağlar artmaya başlıyor.
n Stres uzun sürerse ne oluyor?
n Kas ve kemik dokusunda kayıplar ortaya çıkıyor.
n Kan şekeri dengesi alt üst oluyor. Kortizol kan şekerini yükseltiyor, insülin salınımına yol açıyor. Uzun süreli stres sonrasında pankreasın yükü çok arttığından insülin üreten hücreler harap oluyor ve şeker hastalığı gelişebiliyor.
n Yüksek tansiyon kalbi zorlamaya başlıyor.
n Enfesiyon riski artıyor. Kortizol uzun vadede bağışıklık mekanizmasını harap ediyor.
n Kanda yükselen yağ oranı kalp-damar hastalığı riskini artırıyor.


Halle Berry kilosunu nasıl koruyor?


Haftada 3 kez 1 saatlik kardiyo ve ağırlık çalışmasıyla...
Oscar ödüllü yıldızın 13 yıllık spor eğitmeni Robert White �Önce 10-15 dakika koşu bandında yürüyor, ardından mekik çekiyor. Sonra bacak kaslarını çalıştırdığı hareketlere geçiyoruz. Amacımız çok kaslı görünmeden, tepeden tırnağa sağlam, sağlıklı, kaslarını koruyan bir görüntü.�
Halle Berry�nin eğitmeniyle birlikte amacına ulaştığı kesin, diyecek söz yok! Çalıştırmadan olmuyor, görüyorsunuz.
Peki nasıl besleniyor?
Halle Berry şeker hastası; şekeri düşük bir beslenme programı var. Tavuk, balık, sebzeler ve esmer pirinç gözdeleri...


Dr. Bradley�in light mutfağı

Balkabağı pastası


MALZEMELER
n 1 kilo balkabağı
n 5 poşet Stevia veya kalorisi azaltılmış şeker (ne kadar tatlı istiyorsanız)
n 1 küçük paket pötibör bisküvi
n 1 avuç ceviz
n 1 küçük kutu krema
n Su
HazIrlanIŞI:
Balkabağını küçük küçük dilimleyin.
Şeker veya steaviayla birlikte üzerini geçecek suyla pişirin.
Püre haline getirin.
Bisküvileri küçük parçalara ayırın ve balkabağı püresi sıcakken içine karıştırın.
Ufalanmış cevizi de ekleyin.
Streç folyo sereceğiniz çukur bir kabın içine bu karışımı dökün. Buzdolabında 3-4 saat dinlensin.
Düz bir tabağa ters çevirerek alın. Streçi üzerinden çıkartın.
Üzerine kremayı dökün.
İstediğiniz gibi süsleyin.